Meme Kanseri Hakkında Herşey
Makalede Neler Var?
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, süt bezleri ya da sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücrelerden gelişmektedir. Nedeni tam olarak bilinmemekte, genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonu meme kanseri riskini arttırmaktadır.
Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeme yapan hücrelerin arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde büyüyen ve diğer organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelerek tümöral oluşur.
Meme kanserine tam olarak neden olduğu bilinmemektedir. Fakat günümüzde yapılan araştırmalarda, yüksek olasılık ile bazı faktörler belirlenmiş durumdadır. Bazı bayanlarda genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonları meme kanseri riskini yükseltirken, diğerleri bayan olmak dışında bir risk faktörü taşımamaktadır.
Meme kanserinden ölüm oranları en yüksek olduğu ülkeler Kuzey Avrupa’da bulunmaktadır. Bu ülkelerde oran, 100 binde 22.6 Çin ve Japon kadınların meme kanserinden ölüm oranları, Kuzey Avrupalı kadınlara göre en düşük seviyededir. Bu oran Çin’de 100 bine 5.6 oranındayken Japonya’da 8.3 olarak bilinmektedir.
ABD’de tüm yaşamları boyunca her 8 kadından biri, meme kanserine yakalanmaktadır. 2008 senesinde ABD’de 182 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konmuştur. 40 bin civarı kadın ise hayatını meme kanseri nedeni ile kaybetti. Günümüzde ABD’de 2.5 milyon yaşayan, tedavi olmuş sağlıklı meme kanseri hastaları da yer almaktadır. 40 yaş üzeri bayanlarda mamografik tarama programlarının artmasının ve menopozdaki kadınlara önerilen hormon replasman tedavilerinin azalmasında, meme kanseri tedavisindeki başarıyı arttırıldığı düşünülmektedir.
Meme Kanseri Belirtileri
Meme içerisinde kanserleşen bir hücrenin, bir tümör oluşturması bir uzman tarafından muayene sırasında anlamasına veya radyolojik incelemeler de belli olması için uzun bir zaman geçmesi gerekmektedir. Bayanlar genel olarak en az 1 cm büyüklüğüne ulaşan bir kitleyi, elle kontrol yöntemi sayesinde fark edebilmektedirler. Günümüzde meme kanseri belirtilerinin çoğu kişinin kendisi tarafından bulunabilmektedir. Kanserli kitleler daha çok sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü görünür ve meme doku içerisinde rahatça oynatılamamaktadır. Kanser diğer organlara yayılım yapmışsa eğer nadiren meme kanserinin ilk bulgusunu oluşturmaktadır. Meme kanserinin sıkça yayılma gösterdiği bölgeler ise kalça ve omurga kemikleriyle akciğer ve karaciğerdir.
Bazı hastalarda bu belirtilerin hiçbirisi görülmeyebilmekte ve kanser yalnızca mamografi incelemeler sonucu tespit edilebilmektedir.
Meme Kanserinin Belirtileri
- Memede yada koltuk altında ele gelen kitle.
- Meme başından akıntı
- Meme başında içe doğru çekilme, şekil bozukluğu ya da çökme
- Meme başı derisinde değişiklikler
- Meme cildinde yara ya da kızarıklık
- Meme de ödem, şişlik ve içe doğru çekintilerin bulunması
- Meme de büyüme, şekil bozukluğu ya da asimetri renginde değişiklik.
Meme kanseri diğer türlere göre ölümler arasında ikinci sırada yer almaktadır. İlk sırada akciğer kanseri bulunmaktadır. Türk İstatistik Kurumu 2007 istatistiklerine göre, 70 milyonu aşan ülkemizde, 100 bin kadından 22’si meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanserinden ölüm oranı ise 100 bin bayan da 10 kişi olarak bilinmektedir.
Kalıtsal Meme Kanserleri
Herediter meme kanseri sendromları, meme kanserli hastaların yaklaşık yüzde olarak 5 ila 10’unda görülen bir durumdur. Kalıtsal meme kanserlerinin yüzde 80’inden sorumlu iki gen bulunmaktadır. BRCA-1 ve BRCA-2 olarak bilinmektedir. BRCA-1 geninde bozukluk olan bayanlarda 70 yaşına dek meme kanseri gelişme riski %85, over (yumurtalık) kanseri riski ise %45 civarındadır. BRCA-2 gen mutasyonu taşıyıcılarında ise 70 yaşına dek meme kanseri riski %84 ve yumurtalık kanseri riski ise %76’dır.
Tanı Konumu
BRCA-1 ve BRCA-2 için tanı genetik test yapılarak konulmaktadır. Bu grupta olan kişiler, 18 yaşından itibaren meme muayenesi, 25-35 yaşında mamografi, 25 35 yaşından itibaren ise 6 ayda bir ya da senelik klinik meme muayenesi ve yıllık meme MR’ı önerilmektedir. Bu kişilerin, 30-35 yaşından itibaren 6 ayda bir yumurtalık kanseri için tetkikleri aksatmamaları gerekmektedir.
Önlem Alımı
Bu kişilere uygulanacak olan risk azaltıcı metotların başında, tamoksifen ya da raloksifen gibi östrojeni baskılayan ilaçların ya da risk azaltıcı koruyucu cerrahi girişimler gelmektedir. Cerrahi girişimlerse, çift taraflı yumurtalıkların ve memelerin çıkarılması olarak sıralanmaktadır. Tamoksifen ve raloksifen kullanımı, meme kanseri riskini yarı yarıya azaltmaktadır. Koruyucu amaçla yumurtalıkların çıkarılmasında bu hastalarda meme kanseri riskini %50, proflaktik mastektomide ise meme kanserini riskini %90 azaltabilmektedir.
Kimler Genetik Danışmanlık Almalı ?
Özellikle kalıtsal kanserlerin fazla görüldüğü Doğu ve Orta Avrupa kökenleri Aşkenazi Yahudisi kadınların birinci derece, bir ya da fazla genç yaşta çift taraflı meme kanserli akrabaları olan kadınların genetik danışmanlık alması gerekmektedir.