Cildi Gençleştiren Besinler
Artık kadını erkeği aynı hülyanın peşinde. Yıllar geçse de yıllara meydan okuyarak yaşamak… Bunun için günümüzde kozmetik ve estetik teknolojilerinde mükemmel bir hız var zaten var olmasına ama teknolojinin hiç olmadığı dönemlerde de doğal karışımlar, maskeler, ev yapımı kremler vs ile cildin gençliğini uzun süre muhafaza etmeye yönelik çabalar hep olmuş. Şimdi de nano teknoloji ile hazırlanmış kremler ve ameliyatlı, ameliyatsız bir sürü yöntemle cilt güzelliği ve gençliğini muhafaza, markalar birbiriyle yarışıyor. Tüm bunlar gerekli ve olumlu çabalar tamam ama sadece besinlerin gücünü kullanarak cilt yaşlanmasının önüne geçmek mümkün. Doğru besinleri, doğru ve dengeli şekilde tüketerek, elastik, parlak, sağlıklı ve genç bir cilt elde etmek mümkün. Elbette kalıtım yoluyla getirilen özellikler de cilt yaşlanmasında çok önemli bir pay sahibi.
Cildi Gençleştiren Besinler Neledir?
Cilde gençlik verdiği bilinen besinleri düzenli olarak ve ihmal etmeden tüketmek; henüz cilt yaşlanması başlamadan önlem almak ve bu gıdaları tüketmeyi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi alışkanlık haline getirmek, çok önemi faydalar sağlayacaktır. Cildi gençleştiren besinler nelerdir bir göz atalım.
CEVİZ: Omega 3 yağ asidi içeren ceviz, cilt dostu besinler sınıfında olup, cildin elastikiyetini güçlendirir ve erken yaşlanmasını önler. Ceviz ve tüm kuruyemişlerin içinde bulunan bakır sayesinde kolajen yapımı desteklenmiş olur. Her gün sabah aç karna ve ara öğün olarak 4 adet tam ceviz tüketmek, cilt dokusu üzerinde iyileştirici etki sağlar.
SEBZELER: Cilt dostu besinler olan sebzelerin, özellikle kaz ayağı gibi, derinin en ince bölgelerinde oluşan çizgi ve kırışıklıklarla savaşma gibi bir özelliği vardır. Araştırmalara göre sarı ve yeşil renkli sebzeleri düzenli olarak tüketen kişilerin, bilhassa göz çevrelerinde daha az kırışıklık olduğu saptanmış. Turuncu ve yeşil sebzelerde bulunan karotenin de cildin güneşe karşı olan duyarlılığını azalttığı bilinmektedir.
BARBUNYA: Çinko içeren gıdaların cilt üzerinde olumlu değişimler meydana getirdiği; özelikle ciltte oluşan leke ve yaraların, yeterli çinko alınmamasına bağlı olarak geliştiği araştırmalarla kanıtlanmış. Günde 100 gram barbunya bile cildin pürüzsüzlüğü için yeterli olabilecek kadar güçlü bir etkiye sahiptir.
SOYA: Ciltte meydana gelen farklı renk tonlarını düzenleyen ve hatta bu olumsuz durumu oluşmadan engelleyen soya, içeriğindeki protein ve minerallerle ciltteki pigmentasyonu artırır ve güneş ışınları yüzünden oluşan lekelenmeyi önler. Salatalarınıza soya filizi ekleyebilir, kahvelerinizi soya sütüyle tatlandırabilirsiniz.
YULAF: Yulaftaki posa oranı diğer tahıllara nazaran daha yüksektir. Bunun yanı sıra çinko, manganez, tiamin, niasin, riboflavin, folik asit, demir, B grubu vitaminleri ve E vitamini içerir. Vücutta kan şekerinin dengesiz seviyede olması, androjen düzeyini yükseltir ve bu da kırışıklıklara sebep olur. Yulafın içeriğindeki yüksek lif, kan şekerini dengede tutar ve dolayısıyla kırışıkların oluşumuna engel olur, cilt yaşlanmasını yavaşlatır. Yulaf ayrıca cilt yaralarının çabuk iyileşmesini de sağlar.
YEŞİL ÇAY: Yeşil çayda bulunan EGCG maddesi (epi-gallo-kateşin-3-gallat) kızarıklıkları yatıştıran ve kızarıklık oluşumunu azaltan bir özelliğe sahiptir. Yeşil çay ayrıca vücuttaki enfeksiyonlarla da savaşır.
NAR: Çok iyi bir antioksidan kaynağı olan nar, içeriğinde bulunan polifenoller sayesinde serbest radikallerle savaşır, kan dolaşımını uyararak cilde pembelik ve tazelik kazandırır. Her gün 1 adet nar veya 1 çay bardağı nar suyu tüketmek cilt gençleştirme, sağlık ve güzellik için çok önemlidir.
ZEYTİNYAĞI: Soğuk pres tekniği ile elde edilmiş saf ve katıksız zeytinyağı, erken yaşlanma ve cilt kırışıklıkları için tüketilecek en etkili silah denilebilir. Hücreler, zeytinyağındaki doymamış yağ asitleri sayesinde adeta tehlikelere karşı koruma altına alınıyor.
TAVUK: Tavukta bulunan yüksek orandaki protein pek çok işlevinin yanında, vücudun güzellik hormonları üretmesine de destek sağlıyor. Ayrıca tavuktaki enzimler sayesinde vücutta kolajen üretimi sağlanıyor ve bağ dokudaki lifler yenileniyor.
SARIMSAK: İçindeki allicin maddesi kan dolaşımını uyararak cilt yenileme özelliği gösteriyor ve cildi güzelleştiriyor. Cildin sağlıklı bir renge kavuşmasında sarımsağın payı büyüktür.
ISPANAK VE LAHANA: Ispanak ve lahanadaki B vitamini bağ dokusunu destekliyor ve cilt yaşlanması ile savaşıyor. Ayrıca selülit oluşumunu da önlüyor.
SALATALIK: Salatalıkta bulunan flavonol maddesi hafızayı güçlendiriyor ve Alzheimer hastalığının olumsuz sonuçlarından biri olan öğrenme bozukluklarına iyi geliyor. Salatalıktaki silis mineralinin, kas ağrılarının azaltılmasında önemli payının olduğu saptanmış. Güneşin ciltte oluşturduğu yanıklara ve göz altı torbaları ile göz çevresi şişkinliklerine iyi gelen salatalık, selülitler üzerinde de etkili sonuçlar veriyor. Cilt gençleştirme ve cilt yenileme özellikleri olan salatalık, cilt maskelerinin de aranılan malzemesidir.
AKÇAAĞAÇ ŞURUBU: Doğal bir madde olan akçaağaç şurubu son derece de faydalı. Antioksidan içeren akçaağaç şurubu, bağışıklık sistemini güçlendiren çinko elementini içeriyor ve anti-enflamatuvar etkisi gösteriyor. Yüksek oranda şeker içeren akçaağaç şurubunu tüketirken ölçülü olmakta fayda var.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI: Yapılan bir araştırma sonucu egzama hastaları 7 hafta boyunca her gün katıksız Hindistan cevizi yağı kullandıklarında ciltlerindeki yaralarının azaldığı görülmüş.
ELMA: Elma neden mucizevi bir yiyecektir ve neden gençlik aşısı olarak addedilir bilir misiniz? Zira elmanın kan şekerini sabitleyebilen ve insülin dalgalanmalarını önleyen bir özelliği var. Bu da şeker ve insülinin cildi yaşlandıran özelliklerini cilt yenileme özelliği olan elma yiyerek engelleyebilirsiniz demek. Cilt gençleşmesi düzenli elma tüketimiyle doğal yoldan sağlanabilir.
SOYA FİLİZİ: Soya filizi cilde doğal bir dolgu sağlıyor ve cildi gerginleştiriyor. Vücudun kendi salgıladığı hormonlar kadar önemli bir besin neredeyse.
REZENE: Yüksek oranda kalsiyum içeren rezene, ciltte su depolayarak gerginlik sağlıyor ve hücre yenilenmesinde önemli vazifeleri var.
AVOKADO: E vitamini içeren besinlerin serbest radikallere karşı kalkan görevi gördüğü, antioksidan özellik gösterdikleri ve yaşlanmayı yavaşlattıkları kesin olarak kanıtlanmış durumda. Avokado da cilt gençleştirme etkisi olan zengin E vitamini içeriği ile yaşlanmayı geciktiren besinler arasında bulunuyor.
SOMON VE RİNGA BALIĞI: İhtiyaç duyduğu halde vücudun kendisinin üretemediği doymamış yağ asitleri, bu balıklarda yoğun şekilde mevcut. Anti-aging denilen geriye doğru yaşlanma sürecine, kendinden yağlı balıkları düzenli şekilde tüketerek dahil olmak mümkün. Balık müthiş bir cilt yenileme uzmanı olarak bu vazifesini kusursuz biçimde yerine getirir.
SU: Hücrelerin ve bağ dokuların dolgusunu sağlayan su, hücrelere besin taşınmasını ve atık maddelerle toksinlerin tahliyesini sağlıyor.